🐢 Dilimizi Yabancı Dillerden Korumak Için Neler Yapabiliriz

ATOdan Türkçe Tabela Uyarısı. Ankara Ticaret Odası (ATO) Yönetim Kurulu Başkanı Gürsel Baran, Türkçe'nin Batı dillerinin istilası altında olduğunu belirterek, "Bir ülkenin bayrağı ne kadar önemliyse dili de o kadar önemlidir. Dilimizi yabancı dillerin boyunduruğundan kurtarmalıyız" dedi. Bu sayfamızda Türkçemizi yabancı dillerin etkisinden kurtarmak için üzerimize düşenler nelerdir sorusunun cevabını vermeye çalışacağız. Bir milletin dili, o milleti millet yapan özelliklerin başında gelmektedir. Dilini kaybeden bir millet zamanla öz varlığını da kaybedecektir. Bu nedenle her ulus bağımsızlığı için öncelikle dilini korumaya çalışmalıdır. Son 13Uk. Günümüzde Dilimizi Yabancı Kelimelerden Nasıl Koruruz, Dilimizi yabancı dillerin etkisinden korumak için neler yapabiliriz Türkçe zamanla yabancı dil akımlarının etkisi altında kalmış ve bu dillerden etkilenmiş bir dildir. Geçmişte dilimize geçmiş yabancı kelimelerin dışında günümüzde de yabancı sözcükler bilinçsiz olarak Türkçe’ye karıştırılmakta ve sıklıkla kullanılmaktadır. O kadar ki sokaklarda dükkan isimlerinde bile yabancı kelimeler kullanılmaktadır. Günlük hayatımızda da insanlar diyaloglarında yabancı kelimeleri çok fazla kullanmaktadırlar bu da Türkçe’nin yozlaşmasına ve yeteri miktarda değerinin bilinmemesine yol açmaktadır. Bilimsel verilere göre günlük konuşmada kullanılan 300 kelimenin 50’si yabancı kelimelerden oluşmaktadır. Yani sadeleştirdiğimizde kabaca her 6 kelimemizden 1’i yabancı kelimedir. Türkçe’ye yabancı kelimelerin karışmasını önlemek ve Türkçe’ye sahip çıkmak için Türkçe’mize çok hakim olmalıyız. Yabancı kelimeleri Türkçe’de kullanmamaya önce kendimizden başlamalıyız. Yabancı kelimeleri dükkan isimlerinde, çevremizde gördüğümüz işletmelerde, tabelalarda kullanan kişileri uyararak bilinçlendirmeliyiz. Esnafları bilgilendirmeliyiz. Dünya üzerinde bu kadar kullanılan bir dil olan Türkçe, tüm dünyada konuşulabilecek bir dil olma yolunda ilerlemektedir. Ancak bunun için öncelikle Türkçe’ye sahip çıkılmalı ve kontrolsüzce dilimize sokulan yabancı kelimelerden dilimizi arındırmalıyız. Sizce dilimizi yabancı dillerin etkisinden korumak için neler yapmalıyız, yorumlarınızı aşağıdan hemen yazabilirsiniz. Türkçemizi Korumak İçin Neler Yapmalıyız Türkçeyi korumak için öneriler 1. “Önce Türkçe! sloganı kafalara ve gönüllere yerleştirilmeli, herkesi güzel Türkçe öğrenmeye ve kullanmaya özendirmeliyiz. 2. “Önce Türkçe! konusunda bireysel ve toplumsal duyarlık, dil duygusu ve ana dili bilinci oluşturulmalıdır. Bu konuda herkese görev düşer. Asıl sorumluluk ise, örgün ve yaygın eğitim kurumlarına; yazılı, sözlü ve görüntülü kitle iletişim araçlarına, sanatçılara, yazarlara, aydın kesime düşmektedir. 3. Özellikle aydın kesim, yabancı hayranlığı ile yabancı sözcük düşkünlüğünden kurtarılmalıdır. 4. Yabancı dil öğretimi ile yabancı dilde öğretimin çok farklı şeyler olduğu kafalara iyice yerleştirilmelidir. Okullarımızda hâlen yürütülmekte olan yabancı dil öğretiminin çok verimsiz olduğu göz önüne alınarak, verimli ve etkili yabancı dil öğretimi için gerekli önlemler hiç zaman geçirmeden alınmalı, yabancı dilde öğretime ise son verilmelidir. 5. Verimli bir yabancı dil öğretimi için, yüksek öğretim kurumlarında ilk yıl küçük gruplar hâlinde ve nitelikli okutmanlarla etkili bir “yabancı dil hazırlık sınıfı uygulaması, daha sonraki yıllarda “meslekî yabancı dil dersleri önemli bir çözüm yoludur. Ankara Üniversitesinin TÖMER kanalıyla yürütmekte olduğu hazırlık sınıfı uygulaması esas alınabilir. 6. Bütün öğretim kademelerinde Türkçe eğitiminin yeterince etkili, verimli yapılabilmesi için gerekli duyarlık ve özen gösterilmelidir. Bu önemli konu, gelip geçici olan bakan ya da hükümet politikası olarak değil, sıkı ve değişmez bir devlet politikası olarak görülmelidir. İşin özü, etkili ve bilinçli ana dili eğitiminde yatmaktadır. Şunu hiç unutmayalım ki iyi bir yabancı dil öğretimi için de iyi bir ana dili eğitimi ön koşuldur. 7. Çok kolay olmamakla birlikte dil gümrüğü uygulamasına bir an önce geçilmeli, baskın dile/dillere karşı koyabilmek için sözcük ve terim üretimine yeterince önem verilmeli, çeşitli dallardan uzmanları da devreye sokarak bu konuda yoğun çalışmalar yapılmalıdır. 8. Dil alanında en etkili kesimlerin başında eğitimciler, öğretmenler geldiğini göz önünde tutarak, öncelikle Türkçe ve edebiyat öğretmenleri olmak üzere, bütün öğretmenlerin ana dili duyarlığı ve bilinci ile yetiştirilmelerine büyük önem verilmelidir. 9. 1930lardan 1980lere kadar yürürlükte olan 5237 sayılı Belediye Gelirleri Kanununun 21. maddesi, çeşitli işyerlerinin kapılarına asılacak levha ve tabelaların Türkçe olmasını şart koşuyordu. Bu yasanın uygulamadan kaldırılmış olması ve değişen şartlar durumu tersine çevirmiştir. Adı geçen yasaya yeniden işlerlik kazandırılması uygun olur. 10. Türkçenin yozlaşmaktan korunması ve kurtarılması için genel ve yasal bir düzenleme amacıyla hazırlanan “Türk Dilinin Kullanılmasına İlişkin Kanun tasarısı, dil-anlatım ve konuya yaklaşım bakımından gerekli düzeltme ve düzenlemeler de yapılarak bir an önce yasalaşmalıdır. 11. Bir ülkenin kültürü ve dili tek başına ele alınamaz. Dil ülkenin sosyal, ekonomik, kültürel ve teknolojik yapısı ve özellikleri ile iç içedir ve onlardan ayrı düşünülemez. Eğer bir malı veya aracı kendimiz üretmiyor da dışarıdan alıyorsak, sadece onu değil, onun adını ve onunla ilgili terimleri de almak zorundayız demektir. O hâlde, ekonomi ve teknoloji başta olmak üzere her alanda üretmeden tüketmek çılgınlığına karşı çıkmak da ulusal bir görev ve sorumluluktur. Çünkü üretimi bir yana bırakarak sadece tüketim toplumu olmakla hiçbir yere varılamaz. Bu şekilde olup da tarihten silinen toplum ve ülke sayısı az değildir. Görüldüğü gibi en çarpıcı ve can alıcı noktalardan biri, dili bir bütünün parçası olarak görmek, önce o bütünü geliştirmektir. Kaynak Prof. Dr. Cahit KAVCAR' dan alıntı yapılmıştır... Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Dilimizi Yabancı Dillerin Etkisinden Korumak İçin Neler Yapmalıyız Kayıtsız Üye dilimizi yabancı dillerin etkisinden korumak için neler yapmalıyız bilgi verirmisiniz Cevap Dilimizi Yabancı Dillerin Etkisinden Korumak İçin Neler Yapmalıyız Deli Sevdam Dilimizi Yabancı Dillerin Etkisinden Korumak İçin Neler Yapmalıyız Kurtuluş Savaşı’nı zaferle sonuçlandırıp Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran Atatürk’ün her alanda gerçekleştirdiği devrimlerinin içinde “dil devrimi” önemli bir yer tutmaktadır. Dilimizin yabancı dillerin etkisinden kurtarılması ve geliştirilmesi için Türk Dil Kurumunu kurdu. Atatürk, Türkçenin ulusal nitelik kazanmasını ulusal bağımsızlığın da bir gereği olarak görüyordu. Bunu şu sözlerinden anlayabiliriz “Millî duygu ile dil arasındaki bağ çok kuvvetlidir. Dilin millî ve zengin olması, millî duygunun gelişmesinde başlıca etkendir. Türk dili dillerin en zenginlerindendir. Yeter ki bu dil bilinçle işlensin. Ülkesini, yüksek bağımsızlığını korumasını bilen Türk milleti dilini de yabancı diller boyunduruğundan kurtarmalıdır.” Eğer bir ulusun dili yabancı dillerin etkisinde kalıyorsa, insanlar kendi dillerinin sözcük ve tamlamaları yerine yabancı dillerin sözcük ve tamlamalarını kullanıyorlarsa bu durum kültürel yozlaşmaya yol açar; o ulus başka kültürlerin egemenliği altına girer; dili, buna bağlı olarak da kültürü gelişemez. Dilimizi Yabancı Dillerin Etkisinden Korumak İçin Türkçesi olan kavramların İngilizcesini kullanmamalıyız. Dilimizi iyi öğrenip güzel konuşmaya, bizden sonraki kuşaklara doğru bir biçimde aktarmaya çalışmalı, bu konuda bilinçli davranmalıyız. Türkçeyi iyi bilmek ve doğru konuşmak yalnızca Türkçe Öğretmenleri’nin, edebiyatçıların işi değildir. Bu dili konuşan herkes bu sorumluluğu taşımalıdır. Cevap Dilimizi Yabancı Dillerin Etkisinden Korumak İçin Neler Yapmalıyız Kayıtsız Üye süper bir site tavsiye edebilirim ödevimde çok yardımcı oldu. SAĞOLUN Kayıtsız Üye Cok tesekkur ederim cok yardimci oldunuz ceykıp Türkçe kavramlar yerine ingilizce kavramlar kullanıyoruz mesela hello yes yerine tamam güle güle diye biliriz Misafir Üye evet doğru olay en çok facebook ta kullanılıyo. Misafir Üye ingilizce olan tabelaları kaldıralım Günümüzde Dilimizi Korumak İçin Neler Yapabiliriz 1. “Önce Türkçe!” sloganı kafalara ve gönüllere yerleştirilmeli, herkesi güzel Türkçe öğrenmeye ve kullanmaya “Önce Türkçe!” konusunda bireysel ve toplumsal duyarlık, dil duygusu ve ana dili bilinci konuda herkese görev düşer. Asıl sorumluluk ise, örgün ve yaygın eğitim kurumlarına; yazılı, sözlü ve görüntülü kitle iletişim araçlarına, sanatçılara, yazarlara, aydın kesime Özellikle aydın kesim, yabancı hayranlığı ile yabancı sözcük düşkünlüğünden Yabancı dil öğretimi ile yabancı dilde öğretimin çok farklı şeyler olduğu kafalara iyice hâlen yürütülmekte olan yabancı dil öğretiminin çok verimsiz olduğu göz önüne alınarak, verimli ve etkili yabancı dil öğretimi için gerekli önlemler hiç zaman geçirmeden alınmalı, yabancı dilde öğretime ise son Verimli bir yabancı dil öğretimi için, yüksek öğretim kurumlarında ilk yıl küçük gruplar hâlinde ve nitelikli okutmanlarla etkili bir “yabancı dil hazırlık sınıfı” uygulaması, daha sonraki yıllarda “meslekî yabancı dil” dersleri önemli bir çözüm yoludur. Ankara Üniversitesinin TÖMER kanalıyla yürütmekte olduğu hazırlık sınıfı uygulaması esas Bütün öğretim kademelerinde Türkçe eğitiminin yeterince etkili, verimli yapılabilmesi için gerekli duyarlık ve özen önemli konu, gelip geçici olan bakan ya da hükümet politikası olarak değil, sıkı ve değişmez bir devlet politikası olarak görülmelidir. İşin özü, etkili ve bilinçli ana dili eğitiminde yatmaktadır. Şunu hiç unutmayalım ki iyi bir yabancı dil öğretimi için de iyi bir ana dili eğitimi ön Çok kolay olmamakla birlikte dil gümrüğü uygulamasına bir an önce geçilmeli, baskın dile/dillere karşı koyabilmek için sözcük ve terim üretimine yeterince önem verilmeli, çeşitli dallardan uzmanları da devreye sokarak bu konuda yoğun çalışmalar Dil alanında en etkili kesimlerin başında eğitimciler, öğretmenler geldiğini göz önünde tutarak, öncelikle Türkçe ve edebiyat öğretmenleri olmak üzere, bütün öğretmenlerin ana dili duyarlığı ve bilinci ile yetiştirilmelerine büyük önem 1930’lardan 1980’lere kadar yürürlükte olan 5237 sayılı Belediye Gelirleri Kanunu’nun 21. maddesi, çeşitli işyerlerinin kapılarına asılacak levha ve tabelaların Türkçe olmasını şart yasanın uygulamadan kaldırılmış olması ve değişen şartlar durumu tersine çevirmiştir. Adı geçen yasaya yeniden işlerlik kazandırılması uygun Türkçenin yozlaşmaktan korunması ve kurtarılması için genel ve yasal bir düzenleme amacıyla hazırlanan “Türk Dilinin Kullanılmasına İlişkin Kanun” tasarısı, dil-anlatım ve konuya yaklaşım bakımından gerekli düzeltme ve düzenlemeler de yapılarak bir an önce Bir ülkenin kültürü ve dili tek başına ele alınamaz. Dil ülkenin sosyal, ekonomik, kültürel ve teknolojik yapısı ve özellikleri ile iç içedir ve onlardan ayrı düşünülemez. Eğer bir malı veya aracı kendimiz üretmiyor da dışarıdan alıyorsak, sadece onu değil, onun adını ve onunla ilgili terimleri de almak zorundayız hâlde, ekonomi ve teknoloji başta olmak üzere her alanda üretmeden tüketmek çılgınlığına karşı çıkmak da ulusal bir görev ve sorumluluktur. Çünkü üretimi bir yana bırakarak sadece tüketim toplumu olmakla hiçbir yere varılamaz. Bu şekilde olup da tarihten silinen toplum ve ülke sayısı az gibi en çarpıcı ve can alıcı noktalardan biri, dili bir bütünün parçası olarak görmek, önce o bütünü Prof. Dr. Cahit KAVCAR’ dan alıntı yapılmıştır… Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi

dilimizi yabancı dillerden korumak için neler yapabiliriz